26 Kasım 2011 Cumartesi

Üniversiteler ve Kölelik; Türkiye'de arkeolog Olmak


Türkiye'deki arkeolojik kazılarda kazıda çalışan aşçılar, kazma kürek kazı yapan işçiler, bekçiler, mimarlar, servis şöförleri hatta tek görevi çıkan seramikleri yıkamak olan kadın işçiler de dahil olmak üzeri tüm çalışanlar, kazıda çalışan arkeologlardan daha fazla maaş alırlar. İşin tersi bu saydığım kişiler günde sadece 8 saat çalışırken (seramik yıkayan kadınlar 3 saat çalışıyor) arkeologlar sabah 6' dan gece 12' ye kadar çalışırlar. Nasıl oluyor da arkeologlar, kazının asli unsuru olmayan diğer personelden daha az maaş alıyor? Bu süreç nasıl işliyor?

Diyelim ki doktora ya da yüksek lisans öğrencisisiniz ve kazıyı yapan hoca sizi projede (mesela Tübitak) gösterdi. Normalde proje üzerinden Tübitak size burs yani bir anlamda 'Maaş' verir. Verir ama bu parayı hocadan alamazsınız. Hoca bu paranın en az yüzde 70' ine projenin bütçesinin yeterli olmadığını öne sürerek el koyar. Diyelim ki kazıya proje üzerinden gitmediniz ve hoca sizi maaşlı eleman olarak gösterdi. Bu durumda sizi `uzman işçi` olarak gösterir ki bu sayede resmi kurumlardan aldığı bütçeden size en yüksek maaşı verebilsin. Yüksek maaş dediğime bakmayın. Bordroda maaşınız yüksek gözükebilir ama bu kez hoca size kazı başında bir belge imzalatır ya da maaşınızın yatacağı banka kartınıza el koyup maaşınızın yine %70 hatta %80' ine el koyar. Bunu yaparken gerekçe olarak ; kazının fazla bütçesi olmadığı, kazıda çalışan arkeolog ve öğrencilerin maaşlarına el konulmazsa
kazı personeline yemek çıkartılamayacağı, resmi kurumların yemek gibi faturalandırılmayan giderleri karşılamadığı söylenir.

Yani anlayacağınız , yetkinliği ne olursa olsun bir kazıda ortalama günlük 18 saat çalışan bir arkeoloğun saat ücreti ortalama olarak 75 kuruşa denk gelmektedir. Peki arkeologlar Neden bu sömürü sistemine boyun eğiyorlar? Aslında bunun cevabı Türkiye' deki üniversite sistemi ile doğrudan alakalı.. Türkiye' de master ya da doktora öğrencisiyseniz , ne yazık ki üniversitede kadro alabilme umudu ile hocaların kölesi haline geliyorsunuz.

Hocaların maaş kesintisi ve çalışma koşulları ile ilgili öne sürdükleri belli başlı argümanlara karşı asıl sorulması gereken şunlar;
Argüman no 1(maaş ile ilgili)- Kazının bütçesi yeterli değil. O yüzden size az para veriyoruz.

El cevap: Kazı bütçesi yeterli değilse (işin doğrusu 10 sene önce bakanlıktan para almak gerçekten zordu, ama şu an bakanlık Türkiye'de her kazıya minimum 100 bin lira veriyor) neden üniversitelerdeki arkeologlar kendi aralarındaki bürokratik koltuk kavgalarını bir yana bırakıp, devletin bilimsel araştırmalar İçin daha fazla fon ayırması yönünde kamuoyu oluşturmuyorlar?


Argüman no:2 (Çalışma saatleri ile ilgili)- Kazının bütçesi az o yüzden  az zamanda çok iş yapmamız gerektiği için sizi günde 16-18 saat çalıştırmak zorundayız.


El cevap: Diyelim ki kazı Bütçesi az ve kısa zamanda çok iş çıkartabilmek için kazıda çalışanları gayri insani bir şekilde günde 16- 18 saat Civarında saati 75 kuruştan çalıştırıyorsun (Türkiye' de kazı yapan Almanlar akşam 5 oldu mu işi bırakırlar, biz türkler de ise işini bitirsen bile gece 11 de odana çekildiğinde hoca ya da diğer arkeologlar laf eder). Niye kazıyı yetersiz bir bütçe İle 3 ay yapma zorunluluğu hissediyorsun ki ? İnsana yakışmayan çalışma ve maaş politikanız ile yaptığınız hafriyatlarda bilimsel bilgi mi üretebiliyorsunuz? 1 ay yap kazıyı ve beni insan gibi günde 8 saat çalıştır. göreceksin ki daha fazla bilgi üretecek ve daha fazla verim alacaksın benden. 


(Not: Bu yazıyı da önceden Ekşi Sözlükte yazmıştım, hesabı kapattığım için buraya ekleyeyim dedim.)
Paylaş/Kaydet/Takip et Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...