3 Ekim 2012 Çarşamba

Nefret suçu işlememek için yalancıktan Kelime-i Şehadet getirmek

Sevan Nişanyan'ın Nefret Suçu konusunda  yazdıkları üzerine son günlerde  büyük bir kıyamet koptu. Nişanyan'ın İslam Peygamberine hakaret ettiğini, müslümanlara karşı 'Nefret Suçu' işlediğini söyleyen yüzlerce insan sosyal medya üzerinde tepkilerini gösterdiler. Tepkiler kısa sürede bir Linç Kampanyası haline gelip Nişanyan'ı hedef gösteren bir hal aldı. Hatta Facebook gibi sitelerde; Nişanyan'ı techir edelim, O.Ç Nişanyan gibi buram buram nefret kokan gruplar  bile açıldı.  Sivil toplum örgütleri, cemaat liderleri ..vb. Nişanyan'ı hedef alan açıklamalarda bulundular. Hatta ve hatta Agos'un internet sitesinde ne yardan ne serden vazgeçip, Nişanyan'ın üslubunun bozukluğundan dem vuran bir acayip yazı bile yazıldı.

Ben Nişanyan'ın nefret suçu işlediğini söyleyerek, sosyal medyada linç kampanyasına ortak olmayı vazife bilen yüzlerce insanın aslında Nişanyan'ın bahsi geçen yazısını okuduklarını sanmıyorum. Yazı şurada

Nişanyan gerçekten de nefret suçu işlemiş mi? Ne demiş Nişanyan? Ne demiş de nefret suçu işlemiş bir bakalım;

"Bundan yüzlerce yıl önce allah’la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir."

diyor Nişanyan.

Bu mu hakaret? Bu mu nefret suçu?

"allahla kontak kurduğunu iddia eden" kısmı mı batıyor insanlara acaba diye düşünüyorum? Yok ama bu kısmın birisine batması için okuyan kişinin az buçuk  manyak olması lazım. Zira Nişanyan, bahsi geçen kişinin gerçekten allah ile kontak kurduğunu, hali hazırdaki kitabın allah tarafından yazdırıldığını/indirildiğini düşünüyor olsa senin dinine mensup olur. Ne sanıyorlar ki? Yani insanlar bahsi geçen kitaba ve peygambere inanmadıkları halde sırf birileri inanıyor diye;

 "x kişisi elbette allah ile melekler vasıtası ile kontak kurmuştur, kitap da allahtan gelmiştir ama ben sırf puştluğuma inanmıyorum"  mu diyecekler? 

İnanmayan insan elbette;

 "yok yahu ne allahla kontağı, kendisi uydurmuş" 

diyecek. 

Hani milyonlarca insanın inandığı İncil, Tevrat gibi kitaplara sen değiştirilmiş diyorsun ya , Hani sen  

"hehühe adamlar ineğe tapıyor, manyak len bunlar"

diyorsun ya. İşte tam da o hesap senin dinine inanmayanlar da senin dinin için gerçek değil diyecek. İşte bunun adı İfade Özgürlüğü. Kimse kusura bakmasın ama "cin, melek, peri hikaye, yalan bunlar" diyen insan sırf senin kitabında "var" denilen şeylere yalan dediği için nefret suçu işlemiş olmuyor, olmayacak da.

Yoksa "siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmesi" kısmı mı batıyor şu Nişanyan nefret suçu işliyor diyenlere? Ne yani bahsi geçen kişi, gayet sizin itikadınız üzerinden okuma yapsak bile siyasi, mali ve cinsel menfaat elde etmedi mi? Yalan mı yani bahsi geçen menfaatler. Arada kutsal kitabı açıp okuyun.  Türkçesi ganimet anlamına gelen Enfal'de, savaş ganimetleri hakkında ne söylüyor? Arada açıp hadis kitaplarını okuyun. Okuyun da  bahsi geçen liderin, ganimetlerden ne pay aldığına bir bakın. Cinsel menfaat konusunda yine kitabınız ve hadisler üzerinden bir çok yararlı bilgiye ulaşmak mümkün. o konuda çok yazılıp çizildiği için burada tekrar tekrar bahsetmeyeceğim. bahsi geçen kişinin siyasi, mali ve cinsel menfaatleri doğrudan sabitken, siz nasıl olur da sizin dininize inanmayan birisi tüm bunları görüp hala "Yok abi kendi bireysel menfaati için değil kamu yararı için yapmış" demesini bekleyebiliyorsunuz?

Nişanyan'ın yukarıda linkini verdiğim yazısını baştan sona okursanız herhangi bir nefret suçu olmadığını siz de göreceksiniz. Nişanyan, insanların peygamber olduğuna inandıkları bir insanı peygamber olarak görmediği, onu kendi menfaatlerini düşünen siyasi bir lider olarak gördüğü için nefret suçu işlemekle suçlanıyor. 

Neden? Çünkü milyarlarca insan o kişinin peygamber olduğuna ve allah tarafından indirilen kitabı insanlara ulaştırmak için görevlendirildiğine inanıyor. Nişanyan nasıl olur da bu saygısızlığı yapar! peygambere siyasi lider diyemez, kitabın allahtan inmediğini ima edemez diye hönkürüyor yüzlerce insan.

İnsanlar nişanyan'ın inanmama özgürlüğü olduğunu ama peygamberin peygamberliğini inkar edemeyeceğini, allahın varlığına yok diyemeyeceğini söylüyorlar. Yani inanmayan biri inanmasa bile "x kişisi allahın peygamberidir" demek zorunda.

Yahu bu bildiğin kelime-i şehadet! 

Bu saçmalıklar krallığında ne zamandan beri inanmayanların kelime-i şehadet getirmek zorunluluğu var? İlerleyen günlerde ne olacak diye korkuyorum? Bugün insanlar Kelime-i Şehadet getirmedikleri yani allahın varlığını ve Muhammed'in peygamberliğini kabul edip, dile getirmedikleri için suçlanıyor. Yarın namaz kılmayanlara ne diyecekler acaba?




Paylaş/Kaydet/Takip et Paylaş
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...